17 Ocak 2013 Perşembe

Kadifeden Kesesi....

Evlenmeyi hiç düşünmezken, fıtratıma ters geliyorken, tam da boşver evliliği böyle de mutluyuz biz demişken… ailelerimizin tanışmasına karar verdik(bu karar bize zorla verdirildi=))  ve sonrasında Temmuz ayında apar topar bir nişanlanma işine karar verdik. İlk defa nişanladığımızdan ötürü birçok aksaklıklar, eksiklikler, bocalamalar, kırgınlıklar olmuştur. Hep ''bir daha nişanlanırsam (kiii Allah göstermesin) böyle yapmayacağım şöyle yapacağım’’ dedim durdum. Hatta daha çok ‘’bir daha nişanlanırsam aha da iki olsun’’ cümlesini ağzımdan düşürmedim =)) ne zor işlermiş onlar….

Gel zaman git zaman, bohça işine gelindi. İçerisine ne konulacak belli, ama birde bunun süslenmesi püslenmesi var. Eşimi sürekli arayıp soruyorum, çalışmalar ne alemde diye. Erkek bu ne anlasın çalışmalardan işlerden… bir konuşma sırasında ‘ablam bohçaya lavanta kesesi yapıcakmış’ dedi.
Haydaaaa ayrıntısı soruyorsun, kessen ağzından laf alamazsın.

Adına görümce demişler bir kere kaçışı yok, derler ya geline canım dese canın çıksın anlar... benim de aklıma bin türlü kese geliyor.
Bu da kese, bu da kese, e buda kese.

Hani bir de görümcem yapıyor ya, düşünün benim kafamdaki kese çeşitlerini...
Heyecan tabiî ki doruklarda. Nasıl bir şey gelecek... Sanki içinde sadece lavanta kesesi varmış gibi sadece onu bekliyorum.
Nişan günü malum heyecandan aklıma bile gelmemişti, yemek yemeyi unutmuştum, kaldı ki lavanta kesesini hatırlayacağım...

Gün bitti. Fotoğraflara bakarken dünya gözüyle lavanta kesesini görebildim=) işte kese, işte lavanta kesesi J
Hemen bohçaya gidip baktım. Heeee buymuşşşş. Aman Allahım misler gibi de kokuyor…
Tam benlik bir şeymiş meğer…hem osmanlı havası var, hem kadife, hem güzel, hem hem hemmm….

Ellerine sağlık Görümce ;)

2 yorum: